Adana, Diyarbakır, Eskişehir, Mersin

Değişim İçin Birlikte

Anadolu Kültür tarafından yürütülen Değişim için Birlikte projesi, Eskişehir, Adana, Mersin ve Diyarbakır'da hak temelli STÖ'leri, kültür-sanat kurumlarını ve belediye birimlerini bir araya getirerek, ayrımcılık karşıtı sektörler-arası işbirlikleri kurulmasını teşvik etmek ve böylece her şehirde kendi yerel dinamiklerine göre öne çıkan ayrımcılık biçimlerine karşı yaratıcı müdahaleler gerçekleştirerek ortaklaşa mücadelenin imkanlarını ortaya koymak üzere tasarlandı. 

Haziran-Aralık 2024 tarihleri arasında, Almanya Dışişleri Bakanlığı ve Anadolu Kültür özkaynakları ile hayata geçirilen projenin temel faaliyetleri; her proje şehrinde düzenlenen, sivil toplum kuruluşları, kültür sanat aktörleri ve yerel yönetim birimlerinden ilgili temsilcileri bir araya getiren Kapasite Güçlendirme ve Fikir Geliştirme Atölyeleri, Çevrimiçi Mentörlük, Yerel İşbirliği Faaliyetleri ve her şehirden yerel işbirliklerini hayata geçirebilmiş kurum temsilcilerini buluşturan Hasat Toplantısı idi.

Projenin genel amacı çeşitli kurumların ayrımcılıkla mücadele, haklara eşit erişim gibi alanlarda sürdürdükleri çalışmaların görece sınırlı kalan etkisini, sektörler arası bir çalışmayla güçlendirebilmek ve işbirlikleri kurmanın toplumsal dönüşüm hedeflerine ulaşmadaki etkisini farklı bağlamlarda deneyimlemeye alan açmaktı.
Yerel yönetimlerle kültür kurumları veya yerel yönetimlerle sivil toplum işbirlikleri ile üretilen çalışmalara rastlıyor olsak da, özellikle ayrımcılıkla mücadele alanının giderek daraldığı bir bağlamda üç sektörün bir araya geldiği ve ortak bir değişim hedefiyle çalışma ürettiği örneklerin sınırlılığı dikkat çekiciydi. Diğer yandan, işbirliklerinin zor ve etkili olmayacağına dair kanıksanmış kabulleri dönüştürmeye adım atarken yerelde belirlenen hak ihlalleri veya kesişimsel ayrımcılık biçimlerini ele almakta “yaratıcı müdahale” kavramıyla, sanatsal ifade ve üretimle ilerlemeyi önermesi projenin bir diğer ayırt edici özelliğini teşkil ediyor. 

Proje Adımları

Proje şehirlerinden kültür sanat aktörleri ve sivil toplum örgütlerine ulaşmak ve onların kendi önlerine aldıkları hedefleri ve çalışma alanlarını duymak, yerel yönetimlerin stratejik planlarında öncelikli gördükleri ve farklı sektörlerle işbirlikleri kurmayı hedefledikleri alanlarını görmek projenin ilk adımını oluşturdu. İkinci adımda, her şehirde işbirliği kapasitesini geliştirme odaklı atölyeler tasarlandı. Bu atölyelerde farklı sektörlerde aktif olan, farklı çalışma biçimleri ve alışkanlıklarına sahip yerel aktörleri bir araya getirmek, dönüştürmek istedikleri sosyal, ekonomik, kültürel, siyasi temelli sorun alanları, hedef kitleleri, ayrımcılık biçimleri ve işaret etmek istedikleri hak alanlarının kesişiminde ortak toplumsal sorunları ve özellikle kendi yerellerinde yakıcı hale gelen kesişimsel ayrımcılık biçimlerini tespit edebilmelerini kolaylaştırmak amaçlandı. Bu atölyelerde üç sektörden temsilcilerin, yerelde belirledikleri sorunla mücadele için harekete geçmek üzere çalışma grupları oluşturması, bir faaliyet planı, iş bölümü ve takvim ve bir yaratıcı müdahale yöntemi belirlenmesi bir sonraki adımı teşkil etti. 
Ekiplerin yerelde çalışacakları hedef gruba erişmesi ve bu grupların planlanan etkinliklere katılımının sağlamasından başlayarak, yaratıcı müdahale için ekiplerine ekleyecekleri sanatçı veya paydaş kurumlara ziyaretlerin yapılması, faaliyetlerin somutlaştırılması ve hayata geçirilmesi adımlarında Anadolu Kültür ekibi ve proje uzmanlarının çevrimiçi ve yüz yüze desteği önemli oldu.  

Bir sonraki adımda, üç sektörden farklı kurum temsilcileri, kendi şehirlerinde bir veya birkaç hedef grubu etkileyen sorun alanlarını ortaya koymak ve bu toplumsal sorunlarla mücadele etmek üzere bir araya geldi. Buradaki hedef, kurumların uzmanlıklarını diğerlerininki ile eklemleme becerilerini kuvvetlendirmek, kendi ekiplerinde olduğu kadar toplumda da farkındalık yaratma becerilerini geliştirmek ve en önemlisi, eyleme geçme kapasitelerini, bu faaliyetlerin de dönüştürücü güçlerini sanatsal ifadeyle genişletebilmelerini sağlamak ve her ekibin birer “ayrımcılıkla mücadelede yerel işbirliği” projesi hayata geçirmesini sağlamak oldu.

Böylece katılımcı kurumların “değişim için birlikte” hareket edebilmelerini, etkiyi güçlendirmek için farklı sektörlerin birbirleriyle diyaloğunu ve çalışma tecrübelerini artırma ve birlikte üretebilme imkan, bilgi ve becerilerini çeşitlendirmeyi sağlamak amaçlandı. 

Tüm bu hedeflerle yola çıkılan Değişim için Birlikte projesi kapsamında; toplam yedi aylık proje süresinde dört şehirde yerelde öne çıkan ayrımcılık biçimlerini veya farklı grupların haklara erişimi önündeki engelleri gündemleştirmeyi ve/veya bu konularda farkındalık oluşturmayı hedefleyen altı sektörler-arası işbirliği faaliyeti hayata geçti. Her yerel işbirliği faaliyetinde, öncelikle kendi hedef grubunda anlamlı bir etki yaratabilmek, faaliyetleri farklı kesimlere ulaştırabilmek ve son olarak da karar alıcılara doğru bu etkiyi derinleştirebilmek hedeflendi. Hem odağa alınan sorun ve işaret edilen ayrımcılık biçimlerine dair, hem de yerelde güçlü eylemlilikler üretebilmekte işbirlikleri ve dayanışmanın gücüne dair algı ve farkındalıklarını arttırmak eşit bir dengede tutularak ilerlendi. 

Yerelde Ayrımcılıkla Mücadele Odaklı Sektörler-arası işbirlikleri

Adana

Sanatsal üretime genç kadınların erişimi ve katılımını desteklemeyi hedefleyen ve “İçeride Olmak” sergisiyle sonlanan bir dizi çalışma gerçekleştirildi. Farklı sosyo-ekonomik arka plandan ve yaşam deneyimlerinden gelen 19 genç kadının Adana’da yaşayan ve üreten bağımsız sanatçıların atölyelerine ziyaret ve sanat üretimine dair sohbetle başlayan etkinlikler, Adana’nın merkezinde çarşıdaki eskicileri gezerek kent belleği üzerine konuşma ve materyal toplamaya odaklanan bir yürüyüş ve bunların ardından bağımsız sanatçı Ekin Keser’le birlikte, önceki çalışmalarda toplanan materyaller ve genç kadınların kendi getirdikleri materyalleri birleştirdikleri üç gün süren bir kolaj atölyesi gerçekleşti. Bu atölyelerde ortaklaşa üretilen işler Adana’nın önde gelen sanat alanlarından Kun Art Space’te sergilendi. 
Diyarbakır

“Ayrımcılıkla Mücadelede Esenlik: Yerel Ağ Geliştirme Atölyesi”nde oluşturulan Esenlik Ağı Proje Grubu, belediyenin ev sahipliği ve koordinasyonunda, yereldeki esenlik ihtiyaçlarını değerlendirmek amacıyla 2 günlük bir atölye serisi düzenledi. Atölyelerin hedefi yerel yönetimlerin kendi iç işleyişinde ve kamuya yönelik çalışmalarında insanca yaşamı, eşitliği, bakım ve dayanışmayı temel alan esenlik politikaları üzerine düşünmek oldu. Çalışma grubu, atölye çıktıları doğrultusunda yerel ihtiyaçları somutlaştırarak politika önerileri geliştirmeyi ve esenlik çalışmalarını sürdürülebilir kılacak bir proje geliştirmeyi hedefliyor.
Yine Diyarbakır’da Bisiklet ile Kadınlar için Esenlik Buluşması’ndan Pelvik Taban Çalışması'na, Ritim ve Müzik atölyesinden Yöreye Özgü Kürt Kıyafetleriyle Gündelik Hayata Dekolonyal Bakış’a kadar 8 farklı esenlik çalışmasının gerçekleştiği “Esenlik Değişim Programı” ile, yerelde sivil toplum, belediye birimleri ve kültür sanat aktörlerinin birbirlerine destek sundukları bir kolektif güçlenme süreci desteklendi. 
Eskişehir

Emek Mahallesi’nde profesyonel kamerayla ilk kez tanışan kadınlar, toplumsal cinsiyet, kente katılım, kamera ve çekim teknikleri  gibi farklı temalarda atölyelerle desteklendikten sonra, dezavantajlı bırakılmış bir mahallede kadın olarak yaşadıkları sorunları anlattıkları ve mahallede yaşayan diğer kadınların seslerini duyurmayı hedefledikleri bir ortak video ürettiler. Nisan ayında ise ürettikleri filmi ve sürece dair deneyimlerini ilgili belediyelerin ve farklı mahallelerden kadınların katıldığı geniş bir izleyici kitlesiyle paylaştılar. 
Yine Eskişehir’de, 24 bağımsız sanatçı ve sanat kolektifinin, 9 gün boyunca Çekirdek Eskişehir’deki açık stüdyoda ortak üretim sürecini birlikte deneyimlemeleri, her birinin kendi odaklandıkları bir ayrımcılık temasında işler üretip sergileyebilmesi ve bu yolla başlayan bir genç sanatçı dayanışması desteklendi. Bu süreçte İzmir ve Eskişehir’den sanatçıların katılımıyla gerçekleştirilen tematik söyleşiler ve deneyim aktarımları ile yerel sanatçı ağının güçlenmesi hedeflendi. 28 Aralık 2024- 5 Ocak 2025 tarihlerinde izleyiciyle buluşan “Az Öte” sergisine yerel aktörlerin yoğun katılımı oldu. Diğer yandan, sanatçılar tarafından ortak üretim sürecini belgeleyen bir film ve sergilenen tüm işlerin ve metinlerinin yer aldığı sergi kataloğu hazırlandı.
Mersin

Atgirmez Mahallesi’nde mevsimlik tarım alanlarında ve çok katmanlı yoksunluklar içinde yaşayan çocuklarla sanat odaklı atölyeler yapıldı. Bu atölyelerde çocukların eğitime erişimine ilişkin hayallerini korkuluklar tasarlayarak ifade etmeleri, bu korkulukların da anıtlaşarak bu soruna dikkat çekilmesi ve farkındalık oluşturması hedeflendi. Projenin kapanış etkinliği ise 23 Nisan’da, çocuklar tarafından tasarlanan heykeller, süreci anlatan bilgilendirme kitapçıkları ve videolarla hazırlanan “Geleceği Düşleyen Korkuluklar” adındaki kamusal bir sergiyle yapıldı. Bu anlamıyla proje, mevsimlik tarım alanlarında yaşayan ve çalışan çocukların nitelikli eğitim alabilme hakları konusunda yerel yönetim, sivil toplum ve kültür sanat aktörlerini birlikte üretmeye teşvik eden güçlü bir örnek ortaya koydu.
Çevrimiçi Mentörlük ile desteklenen bu işbirliği faaliyetlerinin her birinde STK, sanat kurumu ve yerel yönetimin aktif dahiliyetinin olmasına özen gösterildi. Her ilde işbirliği gruplarının oluşturulması, faaliyet fikirlerinin geliştirilmesi, hedefleri ve yöntemleri Kapasite Güçlendirme ve Fikir Geliştirme Atölyeleri'nde yoğun bir ortak çalışmayla üretildi. 

Hasat Toplantısı

Projeyi, Nesin Matematik Köyü'nde düzenlenen ve Eskişehir, Adana, Mersin ve Diyarbakır'dan 26 temsilciyi bir araya getiren Hasat Toplantısı ile tamamladık. Üç gün süren bu buluşmada, ayrımcılıkla mücadeleye yönelik yerel işbirliği deneyimleri paylaşıldı ve her şehirde yürütülen girişimler üzerine derinlemesine tartışmalar gerçekleştirdik.

Dört farklı şehirde yerel yönetim birimleri, sivil toplum kuruluşları, bağımsız sanatçılar ve kültürel kurumlar arasında eşit ortaklar olarak birlikte çalışmanın zorluklarını ve avantajlarını değerlendirdiğimiz oturumlar düzenledik. Ayrıca, her şehirde üç sektörlü işbirliklerinin nasıl sürdürülebileceği ve geliştirilebileceği üzerine düşündük.

Bunun yanı sıra, sivil toplumda hak temelli çalışmaların giderek zorlaştığı bir bağlamda, ortaklaşa karşılaşılan zorluklar üzerine şehirler arası, kurumsal ve sektörler arası dayanışma olanaklarını nasıl güçlendirebileceğimizi tartıştık.